3. Dünya turu planımdan haberdar olan Hürriyet Seyahat editörü Serkan Ocak bana dedi ki: “Siz şimdi gidin bir, en az 8 ülkeyi gezin, sonra bize özellikle çocuğunuzun olduğu 8 fotoğraf gönderin, biz de 8 soruluk 4000 vuruşluk standart gezgin söyleşimizi yapalım sizinle. Bir seyahat gazetesi olarak bizim için haber değeriniz bu kadar.” (Son cümleyi ben ekledim elbette ama öncekilerden çıkardığım otomatik sonuç buydu. Başka bir sonuç çıkarabilen varsa beri gelsin.)
Ben de salak salak “Gülin Hanım, madem cumartesi yola çıkıyorsunuz sizinle hemen bir röportaj yaparak bu gezinin haberini bu pazar manşet yaparak verelim. Sonra da bize yolda birkaç gezi yazısı yollar mısınız?” demesini beklemiştim. İşte salaklık bu kadar olur. İyi ki de medyayla haşır neşirliğim var. Hiçbir şey öğrenmemişsin kızım. Kendilerine Hürriyet Seyahat yerine Hürriyet Turizm deseler daha doğru olacak kanımca. Çünkü maksat seyahatten çok turizm acentalarına gelir sağlayacak mekanları tanıtmak. Bunda da kötü bir şey yok ha! Yapacaklar elbet, onların varlıkları da dergiye reklam veren turizm şirketlerine bağlı. Eleştirdiğimden değil. Ama sözcüklere saplantılı bir “yazar” olarak adların doğru konmasını, tanımların doğru yapılmasını çok önemsiyorum. “Benimki kendini beğenmişlik” diyeceğim ama siz deyin, ben kendime yediremiyorum. İlk seyahatim de, ikincisi de başkalarının yaptıklarından çok farklı seyahatlerdi. Şimdi yapacağım tur da keza öyle. Ve bu Türkiye'de değil, dünyada sıra dışı olan bir şey. Yani ben öyle görüyorum. Dünyanın etrafında üç kere dolaşmış, hoş, yapmadım daha ama niyetlenmiş, üstelik hepsini farklı şekillerde dolaşmış kaç insan var sonuçta? Ama benim Hürriyet Seyahat'te yerim ancak üçüncünün yarısına gelip 8 ülke dolaştıktan sonra yarım sayfa resim, üç-beş satır yazı! Kendi başına, plansız iki dünya turu yapmış bir Türk kadını olarak bu kadar az mı tanınmalıydım? Hürriyet Seyahat'in başındaki editör bile, seyahate meraklıyken, bu işin ve medyanın içindeyken, yanlış anlamadıysam daha yeni haberdar olmuş yaptığım seyahatlerden. Belki adımı ilk defa duymuş. Kimler tanınıyor Türkiye'de, kimlerin ismi, kimlerin her yaptığı her söylediği biliniyor? Ayşe Arman Saffet Emre Tonguç'la röportaj yapıyor ama beni layık görmüyor. Pucca köşe yazarı olmuş. Olsun, olsunlar elbet. Yapsınlar. Kendi kendilerine oynasınlar oyunlarını. Ben son yedi yılda yaptığım gibi uzak durayım yine en iyisi. Tam bunu yazdıktan sonra kızım “Anne, benimle oyna” dedi. O biliyor annesinin yapması gerekeni. Ondan daha güzel oyun arkadaşı var mı dünyada! *** Not 1: Bu yaziyi yayinlamadan once Serkan Beye gonderdim, soyleyecek bir sozu olur mu diye. Cevap vermedi. Not 2: Isim vermekten hoslanmam ve genelde yapmam da, ama bu sefer iki ornek verme ihtiyaci duydum.
1 Comment
Gürcan Elbek
21/9/2015 06:02:06
Selam Gülin,
Reply
Your comment will be posted after it is approved.
Leave a Reply. |
AuthorGülin De Vincentiis Archives
February 2016
Categories |